20 Eylül 2007 Perşembe

nodört

“keyfi kaçmış bir arkadaşa rastlıyorum, işindeki bir sorundan dolayı canından bezmiş. dışarıdan, yazı masasının kıyısından, ona kişisel olarak ilişmeyen bir konuda kaygılanmasını saçma bulmak kolay (birinin sorununu vekaleten, ikinci elden yaşamak: çalışkan işçinin, dürüst yöneticinin kara yazgısı). kendime soruyorum bazen, evrensel ölçütle karşılaştırıldığında işin saçmalığı kafasına dank ediyor mu, bazen şöyle bir adım geri atınca gözünün önündeki koskoca canavar birden havada uçan sineğe dönüşüyor mu? tekniği bilirsen ötesi kolay. baruch spinoza, ne domuzdur o. biri öldüğünde, vurdumduymazın teki dedi ki bana:
-böyle durumlarda olan bitenin beni etkilemesine izin vermem, fizikötesine sığınırım.
-belli ki ölen sevgiliniz değildi, diye yanıtladım.

bir olabilse... laforgue’un o kesin, yok eden evrensel oran duygusuna hep hayran olmuşumdur. gerçekliğe gezegensel bir ölçekte bakan tek fransız şair. kaçan tren, lekelenen bir takım elbise karşısında bütünlük bilincini yitirmemek, olup biteni hiçe, hiçten de azına indirgemek. belli ki ölen sevgiliniz değildi. ah andres, başın da ciğerin de ağrımaya başladı, bu önemsizlik karartıyor herşeyini senin, il sole e l’altre stelle. bir yaşam kayıyor elinden, önceki öldürülenler gibi, evrenin filan canı cehenneme. benlik tek başına duruyor öylece, kanını emiyor dünyanın tek gözüyle-hiçbirşey görmeden.”

Hiç yorum yok: